Atatürk’ün Montessori Eğitimi ile İlgili Vasiyeti

Araştırmalar yapıldığında Montessori Eğitim Metodu ile ülkemiz Milli Eğitimi arasında uzun yıllara dayanan bir tanışıklık olduğu ama her yeni dönem içinde değerini yeterince bulamadığı görülmektedir.

1921’de toplanan Ankara’da Maarif Kongresi yani Milli Eğitim Kongresi’nde kongrenin açılış  konuşmasını Atatürk yapmıştır. Anadolu’nun her tarafından gelen 250 dolayında kadın ve erkek öğretmenin katıldığı kongrenin gündemi iki ana konuyu içeriyordu; İlk mekteplerin programları ve öğretim süreleri, orta öğretim programları ve dersleri. Atatürk’ün bu kongre esnasında eğitimcilere verdiği şu öneriyi Mustafa Rahmi Balaban şöyle aktarıyor, “Gazi Paşa Hazretleri’nin Maarif Umdesinin ve Maarif Misakının ruhî ve içtimaî ehemmiyet ve derinliği hakkında etraflı malumat edinmek isteyen, lisan bilen genç muallimler ve terbiye ile alâkadar olanlar, John Dewey, Alfred Binet, William Stern, Maria Montessori’nin eserlerini okumalıdır. Bu zevatın (Maria Montessori) terbiyede şaheser denmeye lâyık eserlerinin lisanımıza tercümesi de pek faydalı olacaktır. Hayat ve faaliyet düsturu üzerine müstenit terbiye usulünü büyük bir muvaffakiyetle tatbik eden İtalyalı Doktor Maria Montessori olmuştur. Çocuk bahçeleri (anaokulları) hususunda Fröbel’i tarihe gömen bu büyük kadına yeni terbiye ammesi çok medyundur.”

Atatürk`ün Maria Montessori ismini tavsiye etmesi sıradan ve rastgele bir tavsiye değildir, zira Gazi yaşadığı çağı çok iyi okuyabilen bir liderdir. Modern Türkiye’nin kuruluşunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk konu ile yakından ilgilenmiş ve bu sahada Maria Montessori’nin eğitim anlayışının ülkemiz öğretmenleri tarafından mutlak surette öğrenilmesini istemiştir.